Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili yargı kararının Meclis’te okunmasında hem usûl hem de esas açısından hata yapıldığı belirtiliyor. AYM de bu yönde bir karar alırsa süreç yeniden başlayabilir.
Türkiye Gazetesi’nden Yücel Kayaoğlu’nun haberine göre, bu iddia AK Parti içinde de gündeme geldi. Bazı hukukçular “Meclis Genel Kurulu’nda, İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin kesin hükmü değil, Yargıtay’ın cezayı onama kararı okundu. Bu esas açısından bir hatadır. 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kesin hükmün ne içerdiği, ne ceza aldığı, niye bu cezayı aldığı okunmalıydı. Bu durumda AYM, TBMM’de okunan ‘Bir kesin hüküm yok’ diyerek, süreci tekrar başlatabilir” iddiasını savunuyor.
Bu görüşte olanlar, Meclis İç Tüzüğü’nün 136’ıncı maddesindeki, “TBMM üyeliğine seçilmeye engel bir suçtan dolayı kesin hüküm giyen veya kısıtlanan milletvekili için kesinleşmiş mahkeme kararının Genel Kurulun bilgisine sunulmasıyla üyelik sıfatı sona erer” hükmünü hatırlatıyor.
Usûl açısından yapılan hata ise, “Geçmişte vekilliğin düşmesine ilişkin kararlar Meclis’te okutuldu. Ancak mahkeme kararının Meclis’te okutulması için, bu kararın önce Adalet Bakanlığı’na, ardından Cumhurbaşkanlığı’na gönderilmesi, oradan da tezkere olarak Meclis’e gelmesi gerekiyordu. Yargıtay doğrudan Meclis’e gönderdi” şeklinde gerekçelendiriliyor.
AK Parti’deki ağırlıklı görüş, AYM’nin “Usul ve esas açısından” bir hata olmadığı ve “Denetlenecek bir işlem olmadığı” kararını vererek, vekilliğin düşürülmesi sürecinin tamamlanması. İkinci beklenti ise Atalay kararının okunması sırasında, AYM’nin usul hatası yapıldığı iddiasıyla eylemli iç tüzük kuralı ihlali (İç tüzükte olmayan bir usulle karar alınması) ve ‘Okunmuş bir kesin hüküm yoktur’ kararını vermesi. AYM, böyle bir karar alırsa, kesin hükmün okunması süreci sil baştan başlatılacak.
(HABER MERKEZİ)